21 Kasım 2009 Cumartesi

Adalet!..


ADALET!..
Ne büyük erdemdir.
Hakkı hak edene hak ettiğince vermek
Ezmek nefsin başını ve öldürmek içindeki şeytanı
Acıyı göze alarak huzuru yakalamaktır.
Zulmün öznesi ve nesnesi olmadan karşısındaki duvar olmaktır.
Atıp tüm önyargıları bir kenara dinlemek, anlamak ve değerlendirmektir.
Bir duygudur adalet ve önündeki Ben’i yıkmak gerekir,
Koymak için her şeyi tam da orada şey olduğu yere!

14.36

21 Kasım 09

14 Kasım 2009 Cumartesi

annem'e...




Uzakta çok uzaktayım anne
Değil yollar yalnız, dağlar var bu sefer arada
Görmeyeli seni oldu ekimler kasımlar
Cennetten bir şehirde dünyadan bir parça gibi yaşıyorum işte
Bir anneye sahip olmak ne büyük zenginlik
Ve ondan ayrı olmak ne can yakıcı bazen
Baba evinin sıcaklığı yok deniz dalgalarında
Mekân bireye ilişik bir izafiyette
Geçer bulutlar üstümüzden ve akar nehirler
Bir yaprak daha düşer şu son baharda
Ve sana sarılmak anne, ancak rüyalarda
Kokun hala aynı dün gece çektim içime
Çocuk oluyor insan bazen gelmiyor dize


19.22
14.Kasım 09

12 Kasım 2009 Perşembe

aşk!..


mandalina kabuğunda mutluluk!...


Ödevler... ödevler... ödevler…
Yığınla sorumluluk…her yanda planlar... yapılacaklar listesi
Kitaplar... kağıtlar... yere düşen kalemler...
Kelimeler... kelimeler... kelimeler …
Sayfalar arasına sıkışmış bir hayat
Kuru yapraklar altında gülümseyen bir yeşil yonca
Halsiz bir boşluk kuşatmaya hazırken tüm kenti
Bir yeşil yonca ve bir tebessüm yetecek
Çekip çıkarmaya bu hayatı bu yığından





21:04

5 Kasım 2009 Perşembe


siyahtır rengi mürekkebin ve bitti işte bahar

griye çalr kuruduğunda ve döküldü yapraklar

açık ve koyu; damla damla iner yağmur mürekkebime

koyduğunda noktatı biter resim ve şiir


bir kapak açmaktır yeni bir kitaba başlamak

ve müzik, kapalı pencereler ardından

bir ince sızıdır semaya haykıran

yumunca gözünü biter kitap ve müzik


serçenin siyah gözündeki hüzün

mürekkep ve geceyi soldurur

siyah ki; bir eski Kasım'da

yağmur yağmur ruhumu doldurur.



05.11.09

23.13

sultan'dan tepe'den selamm!..

merhaba dünyaa
bir kasım sabahı küçük bir pencereden merhabaa
sesimin gittiği yere kadar,
gözümün gördüğü yere kadar merhabaa
selam ufka kadar deniz,
sarı yapraklar ve siyah gece...
aylardır bulamıyordum şifremi ve yazamıyordum yazdıklarımı
ve birden geliverdi aklıma
ne dersin sence yazmalı mıyım sustuklarımı


uzun yolcuğumda şimdilik son durak: sultantepe